21 Aralık
müzik önerisi: https://www.youtube.com/watch?v=YR5USHu6D6U
Yine geldi çattı en uzun gece.
Düşünmeye vaktin, bir de içecek sıcak bir şeylerin varsa, tadından yenmez 21 Aralık...
Düşünce dünyama bakınca bir sürü şey görüyorum.
Yeni doğan şeyler, içimde doğmasını istediklerim ve yitip gidenler... Kar yağsa keşke diyorum. İçimdekileri, dışımdakileri, gerekli gereksiz her şeyi temizlese.
Çünkü bu toplumu, sistemi, kendimi anlamaya çalışmak çok yorucu. Her birinden bağımsız, objektif bir şekilde bakmaya çalışmak da; dengeyi sürekli aramak, cevapları yıkıcı olabilecek soruları sormak da...
Güçlü olabilmesi için insanın ilk önce güçsüz yanlarını keşfetmesi gerekiyor ama. Yıkılmak, canın çok yanması; anlamların peşine düşebildikten sonra kötü şeyler değil. Güçlü olma kavramını insan bazen tamamen yanlış bir şekilde ele alabiliyor.
Bunları yazıyorum, çünkü içtenlikle biliyorum ki birçok insan da bu durumlardan muzdarip. Bastırmak ya da boşvermek bu sıkışmışlıkların olmadığı anlamına gelmiyor. Dile getirmekle başlar bir probleme giden çözüm yolları.
Söz konusu olan şey illa bir problem de olmayabilir. Hayalleriniz, inandıklarınız, değerleriniz olabilir. Sadece inanmak ve dile getirmek lazım. Bugün ben şunları dile getirmek istiyorum:
Toplumumuzda inkar edilemeyecek kadar çok sağlıksız örnek, davranış ve tutum var. Ve bunun çok bulaşıcı şeyler de olduğuna inanıyorum.
Mesela biat kültürü, koşulsuz itaat ve 'bireysellik' kavramının bencillik olarak algılanması... Son dönemde zihnimi bunlar kurcalıyor. Bireyin var olmadığı bir yapıda toplum diye bir şey var olabilir mi? Bunu soruyorum son dönemde.
Bireyin var olmadığı bir toplumda ilişkiler ne kadar sağlıklı olabilir?
Ya da kurulan aileler?
Ya da diğer tüm yapılar? Ne kadar sağlıklı olurlar?
Bireyin olmadığı toplumlarda kadın var olabilir mi? Ya da erkek?
Ben tüm bu soruların cevabını kendim tam bir birey olma çabam ve yolculuğumla vermeye karar verdim. Siz de benim gibi düşünüyorsanız, beraber verelim bu cevapları...
Değişime kendimizden başlamak, fark etmek en güzel çözüm.
Neşe ve sevgiyle kalın.
DİLARCE
Yine geldi çattı en uzun gece.
Düşünmeye vaktin, bir de içecek sıcak bir şeylerin varsa, tadından yenmez 21 Aralık...
Düşünce dünyama bakınca bir sürü şey görüyorum.
Yeni doğan şeyler, içimde doğmasını istediklerim ve yitip gidenler... Kar yağsa keşke diyorum. İçimdekileri, dışımdakileri, gerekli gereksiz her şeyi temizlese.
Çünkü bu toplumu, sistemi, kendimi anlamaya çalışmak çok yorucu. Her birinden bağımsız, objektif bir şekilde bakmaya çalışmak da; dengeyi sürekli aramak, cevapları yıkıcı olabilecek soruları sormak da...
Güçlü olabilmesi için insanın ilk önce güçsüz yanlarını keşfetmesi gerekiyor ama. Yıkılmak, canın çok yanması; anlamların peşine düşebildikten sonra kötü şeyler değil. Güçlü olma kavramını insan bazen tamamen yanlış bir şekilde ele alabiliyor.
Bunları yazıyorum, çünkü içtenlikle biliyorum ki birçok insan da bu durumlardan muzdarip. Bastırmak ya da boşvermek bu sıkışmışlıkların olmadığı anlamına gelmiyor. Dile getirmekle başlar bir probleme giden çözüm yolları.
Söz konusu olan şey illa bir problem de olmayabilir. Hayalleriniz, inandıklarınız, değerleriniz olabilir. Sadece inanmak ve dile getirmek lazım. Bugün ben şunları dile getirmek istiyorum:
Toplumumuzda inkar edilemeyecek kadar çok sağlıksız örnek, davranış ve tutum var. Ve bunun çok bulaşıcı şeyler de olduğuna inanıyorum.
Mesela biat kültürü, koşulsuz itaat ve 'bireysellik' kavramının bencillik olarak algılanması... Son dönemde zihnimi bunlar kurcalıyor. Bireyin var olmadığı bir yapıda toplum diye bir şey var olabilir mi? Bunu soruyorum son dönemde.
Bireyin var olmadığı bir toplumda ilişkiler ne kadar sağlıklı olabilir?
Ya da kurulan aileler?
Ya da diğer tüm yapılar? Ne kadar sağlıklı olurlar?
Bireyin olmadığı toplumlarda kadın var olabilir mi? Ya da erkek?
Ben tüm bu soruların cevabını kendim tam bir birey olma çabam ve yolculuğumla vermeye karar verdim. Siz de benim gibi düşünüyorsanız, beraber verelim bu cevapları...
Değişime kendimizden başlamak, fark etmek en güzel çözüm.
Neşe ve sevgiyle kalın.
DİLARCE
Yorumlar
Yorum Gönder