Kayıtlar

Aralık, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2019'a...

Resim
müzik önerisi:  https://www.youtube.com/watch?v=5YbaxSS5UsU    ' Zamanın, kime dost, kime düşman olacağı bilinmez.' demiş Shakespeare.    2019 senesi dostum muydu, düşmanım mıydı çözebilmiş değilim.    Bir sürü duyguyu aynı anda yaşadım ama. Öfke, nefret, hayal kırıklığı, çaba... Aşk, umut, sevgi, neşe...     Tüm duyguların gölgesinde herkese inat, her şeye inat üretmeye devam ettim. Kendim olmaya cesaret etmeye de... Ve vicdanımın sesini dinlemekten tek bir an bile vazgeçmedim.    Çok güzel doğrularım da oldu, çok şey öğrendiğim hatalarım da.   Ocağıma incir ağacı dikmek isteyenler de oldu, kalbimin üzerine basıp geçen de...    Ağlamaktan gözlerimin şiştiği geceler de oldu, delicesine kağıt boyadığım, çizimler yaptığım sabahlar da...    Dolu doluydu.    Deneyimlemekten korkmadım çünkü.      En başta 'insan' olduğum bilinciyle hareket ettim çünkü.    Başkal...

Acı

Resim
müzik önerisi:  https://www.youtube.com/watch?v=Y4Mjth49TtI           Bazen anlatamıyorum. O kadar çok acı veriyor ki bazen içine düştüğüm gerçeklik.           Acıyı uyuşturmak için hiçbir şey kullanmıyorum çünkü. Onu dibine kadar hissetmek, hayatı ve kendini anlama çabası göstermekse apayrı bir cesaret gerektiriyor. Yapıma yol açacaksa, yıkıma her defasında varım desem de; yıkımın hissettirdikleri beni mahvediyor. Sanatımı da.          Fırçam uzun zamandan beri sustu. Küstü çünkü. Özgür ve neşeli bir kuş gibi çırpınmayı seviyor ve şu son dönem kafasına yediği taşı kaldıramıyor.           1 aydır bu böyle.           Aç karnına antidepresan içsem sabahları, gece uyumadan evvel iki kaşık uyku şurubu, epey bahtiyar olabilirim. Ama yapmıyorum, yapmayacağım da...  Acının mazereti yoktur çünkü. Acının anlamı vardır. Ben o anlama doğru yol almak istiyorum...

21 Aralık

Resim
müzik önerisi:  https://www.youtube.com/watch?v=YR5USHu6D6U   Yine geldi çattı en uzun gece.   Düşünmeye vaktin, bir de içecek sıcak bir şeylerin varsa, tadından yenmez 21 Aralık...   Düşünce dünyama bakınca bir sürü şey görüyorum.   Yeni doğan şeyler, içimde doğmasını istediklerim ve yitip gidenler... Kar yağsa keşke diyorum. İçimdekileri, dışımdakileri, gerekli gereksiz her şeyi temizlese.    Çünkü bu toplumu, sistemi, kendimi anlamaya çalışmak çok yorucu. Her birinden bağımsız, objektif bir şekilde bakmaya çalışmak da; dengeyi sürekli aramak, cevapları yıkıcı olabilecek soruları sormak da...    Güçlü olabilmesi için insanın ilk önce güçsüz yanlarını keşfetmesi gerekiyor ama. Yıkılmak, canın çok yanması; anlamların peşine düşebildikten sonra kötü şeyler değil. Güçlü olma kavramını insan bazen tamamen yanlış bir şekilde ele alabiliyor.     Bunları yazıyorum,  çünkü içtenlikle biliyorum ki birçok insan da bu durumlardan...

How dare you?

Resim
              Hayatın inişleri, çıkışları var.           Beni çok sarsan bir deneyimi ardımda bıraktım. O yüzden de bir süredir, ne yazabildim ne de çizebildim.           Zorlanıyorum. Bazen gerçekten çok zorlanıyorum.           Anlamaya çalışıyorum çünkü. 'Anlamak' bize okullarda öğretilmiyor. Derin düşünerek anlamlara inmeye çalışmak, o anlamlar inerken benliği saran duygularla mücadele etmek... Bu mücadelenin içinde günlük hayatına devam etmek. O yüzden  kapattım kendimi işte. Yazsam gerçekten yazıyor olmayacaktım, çizmeye çalışsam fırçamla senkronize olamayacaktım.          Büyük bir hayal kırıklığını hayatımdan söküp atmak ve anlama dönüştürmek kolay olmadı.          Bir kez daha tanıdım hem kendimi, hem de insanı.          Belki onlarca, yüzlerce kez daha tanımaya devam edeceğim. ...