The Bittersweet Truth is Better Than Sweet Lies
Müzik önerisi: https://www.youtube.com/watch?v=7g9QZsp6r4I Bu yazının başlığını en acı doğrular, en tatlı yalanlardan iyidir koymak istedim. Kendimi en acı doğruların kökenine inmek için neden bu kadar çok zorladığımı ben de bilmiyorum. Neden bu kadar üzerine gittiğimin bazı algıların, neden antitezleri deneyimlemekle kafayı bozduğumu. Sanırım açılan katmanlar için. İnsanı daha iyi anlama kavgam için. Merak ediyorum ve nasıl mümkün olabilir? Bu kadar derinleşebilen de bir varlık olan insan, hormonları ve duyguları işin içine girince nasıl yüzeye bu kadar çıkabilir? Belki de insanın kendisine dair çok yabancısı olduğu şeyler var. Saklandığı kendisinin bile sürekli olarak kaçtığı yanlar bunlar. Bastırdıkça kendisine yabancılaştıran, en sonunda duygu devinimleri içinde varlığı tırmalayan. Gerçeği kendisine itiraf etmekten kaçarsa insan peki günün sonunda bu durumun çelişkisini nası...