Kayıtlar

Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yerini Doldurmaya Çalıştıklarımız Üzerine

Resim
müzik önerisi:  https://www.youtube.com/watch?v=FGGh1mFa4HQ   Ne kadar biricik ya da ne kadar vazgeçilmeziz hayatta?   Bu sorunun cevabını hem biliyorum diyebilirim, hem de bilmiyorum.   Kendisi için elbetteki vazgeçilmez insan.   Bir başkası içinse zaman zaman uğranan bir durak gibi. Ya da bir ses, bir görüntü, bir doku... Nesne... Çok nadir zamanlardaysa özne. Ama sadece bir durak. Belki de insanın en temelde kabul etmesi gereken şey budur.   Zamana mahkum olduğumuz ve bozunması kesin olan bu bedenlerde ruha yatırım yapmak lazım o yüzden.   Ve tüm bunları teker teker düşünüp ruhuma ulaşmaya çalıştığım anlarda ruhum bana diyor ki:     'Eşsizsin, sayısız olan diğer ruhlar gibi...'   O kadar mükemmel ve huzur veren bir düşünce ki bu, kendi varlığıma ulaşabilmek ve onunla mutlu olabilmek. Kayadan bile sağlam hissettiriyor.   Düşündükçe, ürettikçe, çizdikçe ve yazdıkça dönüşüyorum. Ve dönüştükçe, bazı şeyler önemsizleşiyo...

Sal Gitsin

Resim
müzik önerisi:  https://www.youtube.com/watch?v=ntj-sP8y3kw    ' Sen yalan içinde yaşıyorsun, ben hakikatte iddiası, bir insanın ötekine söyleyebileceği en acımasız sözdür.' demiş Tolstoy. İnsan bazen acımasızlaşabiliyor.   Karantina, fazlasıyla yapılan okumalar, idealler, analizler derken, karmakarışık bir hale gelebiliyor.   Öğrenmek, çokça öğrenmek bazen insanı çok hassaslaştırıyor.   Bunaldığım bir anda ve konuda bir arkadaşımı aradım ve bana 'Sal gitsin!' dedi. Ne kadar basit aslında hayatta bazı şeyler.   Düzinelerce kitap okuyabilirsiniz, bir sürü film izleyip, düşünce üretip, analiz yapabilirsiniz ama mühim olan şey aslında akışına bırakabilmeyi öğrenmek.   'Sal Gitsin!' diyebilme sanatı...     Hiçbirimiz kusursuz değiliz ve hiçbir zaman da olmayacağız.    O yüzden bazı şeyleri örtmek, onlar üzerine düşünmemek ve hatta konuşmamak gerek.     Ayrıca insanın kabuğu kendisine olan saygısının h...

Farklı Bir Aşk Hikayesi: Gün Doğmadan Önce

Resim
müzik önerisi: https://www.youtube.com/watch?v=jrL-8jreWTU  Bazı filmler vardır sizi sizden alır, tekrar size götürür.  Benim için de 'Before Sunrise' öyle bir film.  Oldukça yalın görüntüsünün ve akışının altında bir sürü anlam gizli. Aşka dair izlediğim filmlerin en güzeli ve en gerçekçilerinden biri. Ayrıca seri halinde bu filmler ve karakterlerin yıllar içindeki değişimlerini de izleyebiliyorsunuz.  İki ana karakter var sadece. Celine ve Jesse. Onların diyalogları üzerinden ilerliyor film.  1995 senesinden...Ve bence o yıllar gerçekten de çok güzelmiş. En azından sosyal anlamda.  Bir kahve içmenin, dışarıda dolaşmanın, tüketilmemiş diyalogların ne kadar kıymetli olduğunu görüyorsunuz.  Ayrıca diyaloglar hiç yüzeysel değil. Karakterler birbirlerinin sadece düşüncelerine odaklanmış durumdalar. Çünkü birbirleriyle konuşmuş olmak ya da bir şeyler elde etmek için konuşmuyorlar.  İnsanlık olarak ne kadar zamandır bir şeyleri yapmış olmak iç...