“Non est ad astra mollis e terris via"

müzik önerisi: https://www.youtube.com/watch?v=dfwe5LiSBe0

  “Non est ad astra mollis e terris via" diye başlamak istedim bu yazıya, Seneca'ya ait olan bu söz ''Yeryüzünden yıldızlara kolay bir yol yok.'' anlamına geliyor.
    Yaşamın içinde de sürekli olarak kısa ve kolay yolların peşindeyiz. CV'lerimizin içini bizi kolayca parlatacağını düşündüğümüz verilerle doldurup duruyoruz, sırf bizi yükselteceğini bildiğimiz şeylere yönelip bazen kendi varlığımızı çiğniyoruz. Deneyimlerimizin içini nelerle ve kimlerle dolduracağımıza buna göre karar veriyoruz. Hatta belki de yolun başında neden yola çıktığımızı bile unutup duruyoruz.
    Oysa hayat pratik çözümler silsilesi değil ki. Hayat kısa yoldan parlama ve parlatma sanatı değil ki. Hayat aslında adım adım kendini keşfetme ve kendine ulaşma çabası. Yukarıda bahsi geçen Seneca'nın sözünde de olduğu gibi ne yeryüzünden yıldızlara kolay bir yol var, ne de hayatta kendine ulaşabilme konusunda.
     Ama bir antitez sunacak olursak da, kendine ulaşmayı da amaçlamayabilir bir insan. Hayatın içinde hiçbir amacı da olmayabilir. Kendinin bilincinde olmayabilir ya da kendinin bilincine varmayı arzulamıyor da olabilir. Sadece temel ihtiyaçlarını karşılamak ve döngüde yerini almak da ona yetiyor olabilir. Kısacası aynı zamanda, bu bir tercih meselesi. Kişinin kendi merkezinde başlayan ve o merkezde biten, kişinin eğilimleriyle şekillenen.
      Ne olmak istediğimizi seçebiliriz. Hangi yoldan gitmek istediğimizi... Neye ulaşmak istediğimizi... Bizi insan yapan temel şey de bu.
      Ama baştada da söylediğim gibi: 'Yeryüzünden yıldızlara kolay bir yol yok.' Yıldızlar bu sözde benim için anlamları simgeliyor. Ve amaç eğer derinlerin, anlamların ve anlamanın peşine düşmekse, eğilimler o yöndeyse kolay bir yol yok. Belli bir yol da yok. Sadece keşfedilmesi ve yaşanması gereken bir sürü deneyim var.
     Neşe ile kalın.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dualite: İçimdeki Orman

Cesur Yürek

Mavi ve Anka Kuşu