Kitkitlenme

müzik önerisi: https://www.youtube.com/watch?v=jQtF4A2Kn2E
 Kendimce oynadım yine kelimelerle. Yeni bir şey uydurdum 'kitkitlenme'.
 Canım o kadar yanıyor ki bazen. Üretimim bile duruyor. Günlerdir bir şey çizemiyorum. İlhamla dolup taşan, coşan ben merkezimden koptum. Üstelik kendini ve haddini bilmez biri yüzünden.
  Böyle durumlarda ne yapmalı insan? Kalbinin kırılmasının ötesinde, kalbi yüzlerce parçaya ayrılınca ne yapmalı?
    Sıkıldım artık...
   Anlam yağmacılığından, içi ve altı boş yargılamalardan, karaktersizliklerden, sadece üç beş lafla hareket eden birtakım hadsizlerden çok sıkıldım. Normalde beni durdurmalarına asla izin vermezdim. Çünkü insan her koşulda üretmeye, çabalamaya devam edebilir. Her koşulda hayatını anlamlarla doldurabilir. Kitkitlenmeme sebep olan şey aslında üzerime çöken hayal kırıklığıydı. Çünkü yanlış insana gereksiz bir sevgi beslemiş ve gereksiz bir şekilde özen göstermiştim. Oysa insan hak eden kişiye vermeli sevgisini ve hak eden kişilerin onu eleştirmesine izin vermeli. Onun ötesinde kalan yağmacıların ise kuru gürültünün ötesine geçemeyeceğini anlamalı.
   Peki, kamuya bir iyilik yapmam gerekirse bir kişinin yağmacı olduğunu nasıl anlarız?
   Önceden anlam verdiği şeyi, anlamsızlaştırmasıyla. Düşüncesizce onu tek kalemde silmesiyle. Anlamları korumayı seçmemesiyle. 'Zaten şu kadarcık bir süreydi, sen de çok ciddiye aldın' diyip çekip gitmesiyle. 
    Burdan o yağmacılara tek bir sözüm var. Sizinle son nefesime kadar savaşacağım. Hem ilişkilerin içinde, hem hayatın içinde, hem sanatın, hem edebiyatın hem de bilimin içindesiniz. Benim gibileri kitkitlemeye çalışarak , kendi çabasız, anlamsız ve tutarsız davranışlarınıza mazeret arıyorsunuz. Ama bulamayacaksınız. Durmayacağız!!!!
   Çünkü anlamlar ve hayat sizden daha güçlü.
   Neşe ile kalın...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dualite: İçimdeki Orman

Cesur Yürek

Mavi ve Anka Kuşu