Kitap İncelemesi: Yaratıcı Tür,Fikirler Dünyayı Nasıl Yeniden Yaratıyor?- David Eagleman&Anthony Brandt
müzik önerisi: https://www.youtube.com/watch?v=9E6b3swbnWg&list=RDbZ_BoOlAXyk&index=14
kitabın belgesel tanıtımı: https://www.youtube.com/watch?v=5gSmcL1CJMQ
Besleyici bir kitap okuyunca insan, bunu paylaşmalı, bunun üzerine konuşmalı. Hele de bu kitap insanlığa dair, geleceğe dair önemli konular içeriyorsa.
Beyin ve insan zihninin işleyişi üzerine kitaplar okumayı çok severim. David Eagleman'ın Incognito'su bana epey ilham vermiş, ufkumu genişletmişti. Ama bu defa Anthony Brandt ile ortaklaşa yazdığı bu kitap, kafamda bir sürü şeyi yerli yerine oturttu. İçerisindeki görsel materyallerde işlenen konuların daha çok pekişmesini sağladı.
Bilim, sanat ya da edebiyat... Konunun ya da alanın neresi olduğunun bir önemi yokmuş, söz konusu olan şey zihnin işleyiş biçimiyse. Kitap NASA mühendislerinin Apollo 13'ü kurtarma süreçlerinin anlatılması ile başlıyor. Ve Picasso ile bu mühendislerin arasında çok büyük bir fark olmadığını şu kısımla açıklıyor:
'....NASA'nın ve Picasso'nun yaratıcı edinimlerinin altında yatan bilişsel rutinler aynıydı. Ve bu, yalnızca mühendisler ve sanatçılar için değil, saç tasarımcıları, muhasebeciler, mimarlar, çiftçiler, pulkanatlı uzmanları ya da daha önce görülmemiş bir şey üreten herhangi bir kişi için de geçerlidir.
Bu kişilerin bir yenilik üretmek üzere standart kalıpları kırmaları, beyinde işleyen temel yazılımların bir sonucudur. İnsan beyni, deneyimi bir kayıt cihazı gibi edilgen durumda almaz; kendisine ulaşan duyusal verileri sürekli işler. Dünyanın yeni versiyonları işte bu zihinsel çabanın meyvesidir.'
Kitapta temel olarak anlatılmaya çalışılan şey de bu zaten.
Zihinsel çabamızın, farklı düşünme yeteneklerimizin hem sanatta, hem bilimde, hem mühendislikte kısacası insanın bulunduğu her alanda çok ama çok önemli rol oynaması ve bizlerin bu çabayı fark etmesi. Çünkü geleceğin dünyasını şekillendiriyoruz her gün eylemlerimizle ve zihnimizde kurduğumuz dünyalarla. Farklı düşünmekten korkmak, farklı ve yaratıcı düşünceler sahip çıkmamak, eğitim kurumlarının yaratıcılığına gölge düşürmek belki de özümüzden epeyce uzaklaşıp, kendi geleceğimize gölge düşürmek demek. Düşünmekten korkmayan ve farklı düşüncelerini soyut bağlamlardan somut bağlamlara taşıyabilenler, gerçekte dünyayı ve geleceği şekillendirebilenler... Picasso, Einstein, Monet, Tesla, Bacon, Tchaikovsky... Böyle sayısız isim.
Onları farklı noktalara koymak yerine, onların sahip olduğu bilişsel işleyişe bizlerin de sahip olduğunu anlamak, motivasyonumuzu bu gerçekten alıp bilimde, sanatta, edebiyatta, müzikte, felsefede, mühendislikte kendimizi göstermek lazım. Hatta kitapta yapılmış bir araştırma sonucu söylenmiş şöyle güzel bir söz var: 'Bir kişinin öğrendiğini neredeyse herkes öğrenebilir; yeter ki öğrenmek için gerekli öncül ve güncel koşullar sağlanmış olsun.'
Ayrıca bu kitapla ilgili olarak en çok hoşuma giden şey, üzerine yapılmış bir belgesel de olması. Yani kitabı okuyacak vaktiniz yoksa ya da kitap okumaktan hoşlanmıyorsanız üzerine yapılmış bir saatlik kısa belgeseli de izleyebilirsiniz. Tanıtımının linkini yukarıya bıraktım.
Kitabı önden incelemiş olmak ve ilham almak isteyenler için işte kitaptan bazı kısımlar:
'Kimsenin umursamadığı, kimsenin ilgi göstermediği, kimsenin desteklemediği ya da teşvik etmediği bir ortam, ürün ortaya çıkarmaya can atan yaratıcı bir kişilik için kurgulanabilecek en kötü senaryodur.' s29
'Yaratıcılık, birtakım şeyleri birbirine bağlamaktan ibarettir. Yaratıcı insanlara, belirli bir ürünü nasıl ortaya çıkardıklarını sorduğunuzda, onu aslında kendilerinin yapmamış olduğu düşüncesiyle biraz suçlu hissederler kendilerini. Onlar yalnızca bir şey görmüşlerdir, ve gördükleri o şey onlara daha sonraları kaçınılmaz gelecektir. Bunun nedeni, daha önceki deneyimleri birbirlerine bağlayabilmiş ve onlarla yeni bir şey sentezlemiş olmalarıdır.' Steve Jobs, s37
'Temel yenilikler arasında geçen süre hızla kısalmaktadır.' s47
'Deneyim hammaddesini alır ve yeni sonuçlar üretmek için onu büker, kırar ve harmanlarız. İnsan beyninde serbest bırakılan bu üçlü, bize yeni fikir ve davranışlar için tükenmez bir kaynak sağlar.' s51
'Öngörülebilir olan ile şaşırtıcı olan arasındaki sürekli çekişmenin içinde yaşarız. Kendini ispat etmiş şeylere sıkıca bağlı kalmak zamanla kabak tadı verebilir ama rahatı geride bırakınca elimiz boş kalabilir. Aşinalık ile yenilik arasındaki ince sınır, vurulması zor, hareketli bir hedef gibidir.' s121
'Seçenek üretmek, yaratıcı sürecin temel taşlarından biridir.' s148
'Çeşitliliği ve seçeneklere yapılan güçlü yatırımı doğanın sürekli olarak dallanan hayat ağacında da görürüz. Neden mi? Çünkü yok oluşa götüren en dolaysız yol, tek bir çözüme fazla yatırım yapmaktır. Benzer biçimde, insanlığın gücü de zihinsel bakımdan çeşitlenme becerisinde yatar. Bir sorunla karşı karşıya kaldığımızda tek bir çözümle yetinmez, geniş bir çözümler yelpazesi üretiriz.' s156
'Hata, otomatikleşmiş davranışlarda başarısızlık, yaratıcı düşünmede ise zorunluluktur.' s161
'Bir beynin en yaratıcı olduğu zamanlar, güvenceyi sürprize, alışılmışı bilinmeyene feda ettiği zamanlardır.' s172
'Yaratıcı sonuçlar için birçok başarısız denemeyi göze almak gerekir. Bunun sonucunda, insanlık tarihine baktığımızda yeni fikirlerin, başarısızlığın hoş görüldüğü ortamlarda kök saldığını görürüz.' s175
'Fikirlerin alacağı tepkileri kontrol etmek olanaksızdır.' s180
'Sınırı aşmak, sürecin bir parçasıdır.' s194
'Ressam Philip Guston'un da dediği gibi: ''İnsan bilinci hareket eder ama bu hareket büyük değil, bir inçlik sıçramadan ibarettir. Bir inç, küçük bir sıçramadır ama o sıçrama, her şeydir. O küçücük hareketi gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğinizi anlamak için çok uç noktalara gitmeniz, sonra da geri dönmeniz gerekir.'s196
'Benjamin Franklin'in de dediği gibi: ''Herkes aynı biçimde düşünüyorsa, kimse düşünmüyor demektir.'' 's201
'Yenilik, enerjisini rutinin bozulmasından alır.' s209
'Geçmişin kalıplarını kırmak iki şey öğretir: yeni fikirler için geçmişi nasıl kurcalamak gerektiğini ve daha önce var olandan korkmamayı.' s217
'Sonucu değil, çabayı övün.' s225
'Güçlü motivasyon, eğitimin, değeri belki de en az bilinen unsurudur. Oysa sıradan sonuçlar ile olağanüstü sonuçlar arasındaki farklı belirleyen etken bu olabilir.' s227
'Bir sonraki yeni fikrin ne olabileceğini tahmin etmek nasıl imkansızsa gezegenin hangi köşesinden geleceğini tahmin etmek de öyle imkansızdır.' s233
'Rutini kesintiye uğratma dürtüsü, yaratıcılığın temelidir.... Bir jaguar kadar hızlı koşamıyor olabiliriz ama içsel simülasyonlar üretip çalıştırma becerimizin hayvanlar aleminde eşi benzeri yoktur.' s245
'Geleceğin temeli, bugünden atılıyor. Bundan sonraki büyük fikirler, şu anda çevremizi sarmış olan şeylerin bükülüp, parçalanıp, harmanlanması ile belirecek. Yeniden biçim almayı, kırılmayı ve bileşime katılmayı bekler durumdaki hammadde ve bileşenler her zaman yanımızda. Sınıf ve toplantı odalarında gerekli yatırımların yapılmasıyla sahip olduğumuz yaratıcılık güdüsü daha da hız alacak. Birlikte yeni olasılıklara yelken açacak ve geleceğimizin hikayesini yazacağız.'s 251
Umarım katkısı dokunmuştur...
Neşe ile kalın.
kitabın belgesel tanıtımı: https://www.youtube.com/watch?v=5gSmcL1CJMQ
Besleyici bir kitap okuyunca insan, bunu paylaşmalı, bunun üzerine konuşmalı. Hele de bu kitap insanlığa dair, geleceğe dair önemli konular içeriyorsa.
Beyin ve insan zihninin işleyişi üzerine kitaplar okumayı çok severim. David Eagleman'ın Incognito'su bana epey ilham vermiş, ufkumu genişletmişti. Ama bu defa Anthony Brandt ile ortaklaşa yazdığı bu kitap, kafamda bir sürü şeyi yerli yerine oturttu. İçerisindeki görsel materyallerde işlenen konuların daha çok pekişmesini sağladı.
Bilim, sanat ya da edebiyat... Konunun ya da alanın neresi olduğunun bir önemi yokmuş, söz konusu olan şey zihnin işleyiş biçimiyse. Kitap NASA mühendislerinin Apollo 13'ü kurtarma süreçlerinin anlatılması ile başlıyor. Ve Picasso ile bu mühendislerin arasında çok büyük bir fark olmadığını şu kısımla açıklıyor:
'....NASA'nın ve Picasso'nun yaratıcı edinimlerinin altında yatan bilişsel rutinler aynıydı. Ve bu, yalnızca mühendisler ve sanatçılar için değil, saç tasarımcıları, muhasebeciler, mimarlar, çiftçiler, pulkanatlı uzmanları ya da daha önce görülmemiş bir şey üreten herhangi bir kişi için de geçerlidir.
Bu kişilerin bir yenilik üretmek üzere standart kalıpları kırmaları, beyinde işleyen temel yazılımların bir sonucudur. İnsan beyni, deneyimi bir kayıt cihazı gibi edilgen durumda almaz; kendisine ulaşan duyusal verileri sürekli işler. Dünyanın yeni versiyonları işte bu zihinsel çabanın meyvesidir.'
Kitapta temel olarak anlatılmaya çalışılan şey de bu zaten.
Zihinsel çabamızın, farklı düşünme yeteneklerimizin hem sanatta, hem bilimde, hem mühendislikte kısacası insanın bulunduğu her alanda çok ama çok önemli rol oynaması ve bizlerin bu çabayı fark etmesi. Çünkü geleceğin dünyasını şekillendiriyoruz her gün eylemlerimizle ve zihnimizde kurduğumuz dünyalarla. Farklı düşünmekten korkmak, farklı ve yaratıcı düşünceler sahip çıkmamak, eğitim kurumlarının yaratıcılığına gölge düşürmek belki de özümüzden epeyce uzaklaşıp, kendi geleceğimize gölge düşürmek demek. Düşünmekten korkmayan ve farklı düşüncelerini soyut bağlamlardan somut bağlamlara taşıyabilenler, gerçekte dünyayı ve geleceği şekillendirebilenler... Picasso, Einstein, Monet, Tesla, Bacon, Tchaikovsky... Böyle sayısız isim.
Onları farklı noktalara koymak yerine, onların sahip olduğu bilişsel işleyişe bizlerin de sahip olduğunu anlamak, motivasyonumuzu bu gerçekten alıp bilimde, sanatta, edebiyatta, müzikte, felsefede, mühendislikte kendimizi göstermek lazım. Hatta kitapta yapılmış bir araştırma sonucu söylenmiş şöyle güzel bir söz var: 'Bir kişinin öğrendiğini neredeyse herkes öğrenebilir; yeter ki öğrenmek için gerekli öncül ve güncel koşullar sağlanmış olsun.'
Ayrıca bu kitapla ilgili olarak en çok hoşuma giden şey, üzerine yapılmış bir belgesel de olması. Yani kitabı okuyacak vaktiniz yoksa ya da kitap okumaktan hoşlanmıyorsanız üzerine yapılmış bir saatlik kısa belgeseli de izleyebilirsiniz. Tanıtımının linkini yukarıya bıraktım.
Kitabı önden incelemiş olmak ve ilham almak isteyenler için işte kitaptan bazı kısımlar:
'Kimsenin umursamadığı, kimsenin ilgi göstermediği, kimsenin desteklemediği ya da teşvik etmediği bir ortam, ürün ortaya çıkarmaya can atan yaratıcı bir kişilik için kurgulanabilecek en kötü senaryodur.' s29
'Yaratıcılık, birtakım şeyleri birbirine bağlamaktan ibarettir. Yaratıcı insanlara, belirli bir ürünü nasıl ortaya çıkardıklarını sorduğunuzda, onu aslında kendilerinin yapmamış olduğu düşüncesiyle biraz suçlu hissederler kendilerini. Onlar yalnızca bir şey görmüşlerdir, ve gördükleri o şey onlara daha sonraları kaçınılmaz gelecektir. Bunun nedeni, daha önceki deneyimleri birbirlerine bağlayabilmiş ve onlarla yeni bir şey sentezlemiş olmalarıdır.' Steve Jobs, s37
'Temel yenilikler arasında geçen süre hızla kısalmaktadır.' s47
'Deneyim hammaddesini alır ve yeni sonuçlar üretmek için onu büker, kırar ve harmanlarız. İnsan beyninde serbest bırakılan bu üçlü, bize yeni fikir ve davranışlar için tükenmez bir kaynak sağlar.' s51
'Öngörülebilir olan ile şaşırtıcı olan arasındaki sürekli çekişmenin içinde yaşarız. Kendini ispat etmiş şeylere sıkıca bağlı kalmak zamanla kabak tadı verebilir ama rahatı geride bırakınca elimiz boş kalabilir. Aşinalık ile yenilik arasındaki ince sınır, vurulması zor, hareketli bir hedef gibidir.' s121
'Seçenek üretmek, yaratıcı sürecin temel taşlarından biridir.' s148
'Çeşitliliği ve seçeneklere yapılan güçlü yatırımı doğanın sürekli olarak dallanan hayat ağacında da görürüz. Neden mi? Çünkü yok oluşa götüren en dolaysız yol, tek bir çözüme fazla yatırım yapmaktır. Benzer biçimde, insanlığın gücü de zihinsel bakımdan çeşitlenme becerisinde yatar. Bir sorunla karşı karşıya kaldığımızda tek bir çözümle yetinmez, geniş bir çözümler yelpazesi üretiriz.' s156
'Hata, otomatikleşmiş davranışlarda başarısızlık, yaratıcı düşünmede ise zorunluluktur.' s161
'Bir beynin en yaratıcı olduğu zamanlar, güvenceyi sürprize, alışılmışı bilinmeyene feda ettiği zamanlardır.' s172
'Yaratıcı sonuçlar için birçok başarısız denemeyi göze almak gerekir. Bunun sonucunda, insanlık tarihine baktığımızda yeni fikirlerin, başarısızlığın hoş görüldüğü ortamlarda kök saldığını görürüz.' s175
'Fikirlerin alacağı tepkileri kontrol etmek olanaksızdır.' s180
'Sınırı aşmak, sürecin bir parçasıdır.' s194
'Ressam Philip Guston'un da dediği gibi: ''İnsan bilinci hareket eder ama bu hareket büyük değil, bir inçlik sıçramadan ibarettir. Bir inç, küçük bir sıçramadır ama o sıçrama, her şeydir. O küçücük hareketi gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğinizi anlamak için çok uç noktalara gitmeniz, sonra da geri dönmeniz gerekir.'s196
'Benjamin Franklin'in de dediği gibi: ''Herkes aynı biçimde düşünüyorsa, kimse düşünmüyor demektir.'' 's201
'Yenilik, enerjisini rutinin bozulmasından alır.' s209
'Geçmişin kalıplarını kırmak iki şey öğretir: yeni fikirler için geçmişi nasıl kurcalamak gerektiğini ve daha önce var olandan korkmamayı.' s217
'Sonucu değil, çabayı övün.' s225
'Güçlü motivasyon, eğitimin, değeri belki de en az bilinen unsurudur. Oysa sıradan sonuçlar ile olağanüstü sonuçlar arasındaki farklı belirleyen etken bu olabilir.' s227
'Bir sonraki yeni fikrin ne olabileceğini tahmin etmek nasıl imkansızsa gezegenin hangi köşesinden geleceğini tahmin etmek de öyle imkansızdır.' s233
'Rutini kesintiye uğratma dürtüsü, yaratıcılığın temelidir.... Bir jaguar kadar hızlı koşamıyor olabiliriz ama içsel simülasyonlar üretip çalıştırma becerimizin hayvanlar aleminde eşi benzeri yoktur.' s245
'Geleceğin temeli, bugünden atılıyor. Bundan sonraki büyük fikirler, şu anda çevremizi sarmış olan şeylerin bükülüp, parçalanıp, harmanlanması ile belirecek. Yeniden biçim almayı, kırılmayı ve bileşime katılmayı bekler durumdaki hammadde ve bileşenler her zaman yanımızda. Sınıf ve toplantı odalarında gerekli yatırımların yapılmasıyla sahip olduğumuz yaratıcılık güdüsü daha da hız alacak. Birlikte yeni olasılıklara yelken açacak ve geleceğimizin hikayesini yazacağız.'s 251
Umarım katkısı dokunmuştur...
Neşe ile kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder