Ad infinitum

müzik önerisi: https://www.youtube.com/watch?v=dsU9zmnZ37g

 Çok severim Şeker Portakalı'nı. O yüzden de bu yazıma ondan bir alıntıyla başlamak istiyorum:
+Neden benim gibi yapmayı öğrenmiyorsun?
-Sen ne yapıyorsun ki?
+Kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına da uğramamış oluyorum.


   Günümüz insanı ve dur durak bilmeyen beklentileri...
   Şekle takılı kalmış benliklerimiz. Yıkılınca varlığımız da yıkılır korkusuyla etrafımızı saran duvarlarımız. Zıtlıkların çatışması... 
   Anlayacağınız üzere, bugün zor bir gündü evet.
   Çünkü insan bu gezegende değişim fikriyle yola çıkıyorsa eğer, farklı bilgilerle beslenip farklı birine dönüşmeye başlıyorsa hayat yolculuğunda, dış dünyaya çıkınca kendini cehennemde gibi hissetmeye başlıyor.
    Görebildiklerimi anlatabilsem keşke diyorum. Keşke geniş pencereden bakabilse herkes diyorum. Bunu kalben istiyorum her gün. Farkına vardıklarımızla genişleyen çok güzel bir dünyada ve hayatın içinde yaşıyoruz çünkü. Ama bedel ödemek gerekiyor, emek vermek gerekiyor. Bedel ödemek istemiyor kimse. Bedeller ödemeyi seçmiş biri olarak söylüyorum bunu, kendin olabilme özgürlüğünün tadı, var olabilmenin bilinci her türlü acıya değer. 
    22 yaşıma yaklaşık 1 ay kala, kendime diyebildiğim en güzel şeyin 'Ben varım.' diyebilmek olduğunu fark ettim.
    Eğitim sistemine rağmen, deneyimlerime rağmen, karşıma çıkıp duran engellere rağmen her defasında korkmadım. Bir şeyi istediysem sonuna kadar peşine düştüm. Bir şeyi sevdiysem, sevdiğim şeyin hakkını verdim. Bir şey yanlış geldiyse gözüme, onu değiştirebilmek adına ruhumu koydum ortaya. 
     Yolun sonunda kendin olabiliyorsan,  ruhunu ortaya koyabilecek cesaretin varsa, ne başkalarının beklentileri üzebiliyor seni, ne de düşünceleri. Çünkü biliyorsun ki, aslında kendi hayatının tek mimarı sensin. Ve kendin olmaya başlayınca farkına varıyorsun ki başkalarının gittiği yollar hiçbir zaman sana tam uymayacak. Kendi yolunu açmanın bedeli de, acıyı hissetmek ve emek vermekten geçiyor istisnasız.
     Çünkü daha önce hiç gidilmemiş bir yol, insanın kendisine açtığı yol.
     Korkutucu.
     Sık sık kaybolma ihtimalinin bulunduğu, düşüp her tarafını incitebileceğin, ayaklarına dikenler batabilecek olan bir yol.
     Ama değer. 
     Bu ömür bir kez yaşanıyorsa değer.
     Başkalarının hayatını yaşamayalım ne olur.
     Beklentilerin altında ezilmeyelim. Korkmayalım. 
     Bir ağaç bile bizden daha işlevselken şu gezegende, uyanalım. 
     Neşe ile kalın.


     
     
    

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dualite: İçimdeki Orman

Cesur Yürek

Mavi ve Anka Kuşu