Einstein'ın Hiçbir Zaman Nobel Almak Gibi Bir Derdi Yoktu

müzik önerisi: https://www.youtube.com/watch?v=cPLOlmysqZ4

   Verdiğim kararların gölgesinde üşürken, birkaç dostumun güzel sözleriyle geçiyor üşümem.
   Onlardan aldığım ilhamla yazmam gerektiğini biliyorum artık.
   Bir kahve pişiriyorum, bu defa farklı bir metodla ve bir müzik açıyorum arkadan çalsın diye.
   Perdeyi rüzgar havalandırıyor. O kadar  güzel ki hava. Her şey çok yerinde şu an diyorum içimden başlayabilirim artık gevezeliğime.
   Küçük küçük adımlarla değişen büyük şeyler üzerine kafa yoruyorum şu son günlerde. İstikrar o kadar önemli ki insanın yaşamında. Bir anda değişmiyor hiçbir şey, bir anda sonuca varamıyoruz. Ama en kötüsü de sonucu düşünmekten ötürü bazı zamanlar adım atamaz hale geliyoruz. Sonuç neden bu kadar önemli yaşamlarımızda diye sormaktan alıkoyamıyorum kendimi. Oysa analiz edince insanlık tarihinde büyük sonuca varan eylemlerin sahiplerinin yolun en başında büyük sonuca varma amacı taşımadığını görüyorum.
   Einstein'ın hiçbir zaman Nobel almak gibi bir derdi yoktu.
   Elon Musk yolun başında varoluşsal bir kriz yaşadı.
   Gianni Versace yeteneğini takip etti.
   Tesla insanlığa katkı sağlamak istedi.
   Böyle binlerce örnek var. Dünyayı değiştiren ve ona şekil veren birçok kimse küçük adımlarla yola çıktı. Ve bana kalırsa en büyük sırları, başarının değil tutkularının peşinden koşmalarıydı. Oysa şimdi bizlere baktığımda gördüğüm tek şey başkalarının çizdiği kalıplarda başarı için çabalayan ve bu yüzden de tutkusunu yitirmiş bireyler. Altının kendisinin peşinden koşmayı bırakıp, pırıltısına saplanmayı teşvik eden bir sistemin içinde yaşadığımız için bu durum normal belki de.
   Ama halüsinasyondan ibaret olan başarılara ihtiyacımız yok aslında.
   İhtiyacımız olan şey varoluşumuza inebilmek. Korkusuzca kendimiz olarak var olabilmek.
   Ve merak ettiğimiz şeyin peşinden koşabilecek cesareti gösterebilmek.
   Bilimse bilim.
   Sanatsa sanat.
   Müzikse müzik.
   Hepsiyse hepsi.
   Bir de kendini ertelememek... Belki de hayattaki en büyük başarısızlık halüsinatif bir başarı uğruna insanın kendisini ertelemesidir.
  İlhamınız neyse ona sımsıkı tutunun. Size ilham veren, yüreğinizi kıpır kıpır yapan şey neyse onunla uyuyun, onunla uyanın. Çünkü hayatın denklemleri içinde siz gittiğiniz yolsunuz çünkü. Varacağınız yer o yolun bir meyvesi olabilir ancak.
  Neşe ile kalın.

 


   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dualite: İçimdeki Orman

Cesur Yürek

Mavi ve Anka Kuşu